Portakallı Ayva Marmeladı

Merhaba,

Portakal ve ayva ikilisi ile yapılan çok güzel bir marmelat tarifi...
Bu ayın Lezzet dergisinden görüp yaptığım bu marmeladı biz kahvaltıda çok severek yiyoruz,umarım sizler de beğenirsiniz...

Malzemeler:
-2 büyük boy ayva
-1 su bardağı portakal suyu
-2 su bardağı toz şeker
-3-4 tane karanfil
-1 limon

Yapılışı:İlk önce ayvalarımızın kabuklarını soyup rendeliyoruz.Marmeladımızı yapacağımız tencereye ayva,portakal suyu ve şekeri koyup orta ateşte 45 dakika pişiriyoruz.Limon suyu ve karanfillerimiz de ekleyip  5 dakika daha pişirip soğumaya bırakıyoruz.Ben bir adet kabuk tarçın da ilave ettim,tavsiye ederim.Soğuyunca kavanozlara koyup serin bir yerde muhafaza ediyoruz.

Afiyet olsun...

Ebruli Kek

Merhaba,

Hafta sonu yaklaştıkça planlar programlar yapılmaya da başlanıyor,eğer havada güzelse insanın canı evde oturmak istemiyor.

Umarım hepimiz ve ülkemiz için güzel ve aydınlık bir hafta sonu olur.

Bugünkü kekimiz görsel güzelliği ile gözümüze hitap ediyor.Her zaman yapmış olduğum bu kekin tarifini daha önce vermiştim,tek farkı normal bir kek kalıbı şeklinde olmaması,kekinizi fırına vermeden kendinizi sanatçı gibi hissediyorsunuz,denemenizi tavsiye ederim...

Malzemeler:
-3 yumurta
-1,5 su bardağı şeker
-1 su bardağı süt
-1 su bardağı sıvı yağ
-3,5 su bardağı un
-1 paket kabartma tozu
-2 yemek kaşığı kakao

Yapılışı:Yumurta ve şekeri güzelce çırpıyor,geri kalan malzemelerimizi ilave edip karıştırıyoruz.Kek karışımımızın yarsını başka bir kaba alarak kakaoyu ilave ediyoruz.Kelepçeli fırın kabımıza yağlı kağıt koyarak ilk olarak kepçe yardımıyla sade kek karışımımızdan tam ortasına gelecek şekilde döküyoruz.Daha sonra yine kepçe yardımıyla tam ortasına gelecek şekilde kakaokul karışımdan döküyoruz.Bu işlem kek karışımlarımız bitene kadar sürecek.En son bir kürdan yardımıyla kek karışımımızın üzerine çizikler atıyor önceden ısıtılmış fırında pişiriyoruz.

Ebruli Kekimiz hazır,afiyet olsun...

Portakal Reçeli

Merhaba,

Bugün sizlere çok lezzetli bir reçel tarifi vereceğim.

Kahvaltılarınıza lezzet katmasını ümit ediyorum.

Malzemeler:
-5 tane portakal
-1 kilo toz şeker
-Yarım limon
-4 tane karanfil

-1 çay bardağı su

Yapılışı:Portakallarımızı bütün olarak 3 defa haşlıyoruz.Haşlama sularımızı değiştirelim ki acısı tamamen yok olsun.Haşlayıp bir süzgüye aldığımız portakallarımızı 1 gece buzdolabımızın derin dondurucu bölümünde bekletiyoruz.
Ertesi gün portakallarımızı keskin bir bıçak yardımı ile istediğimiz büyüklükte kesiyoruz.
Reçelimizi kaynatacağımız tencereye önce portakalları,üzerini örtecek şekilde şekeri ve 1 çay bardağı suyu ve karanfilleri ilave edip kaynatmaya başlıyoruz.Reçelimiz ağırlaşmaya başladığında yarım limon suyunu ilave ederek 5 dakika kadar daha kaynatarak ocağımızı söndürüyoruz.

Mis kokulu portakal reçelimiz hazır.

Afiyet olsun...

Schiacciata alla Fiorentina(İtalyanların ünlü Karnaval Tatlısı)

Merhaba,

İzmir İtalyan Kültür Derneği'nin düzenlemiş olduğu "İtalyan Yemekleri" kursunda Toscanalı şefimiz eşliğinde çok güzel İtalyan yemekleri öğreniyor ve yapıyoruz.

Bugün şefimizin bize öğrettiği öyle bir lezzet var ki eminim sizler de bayılacaksınız.İtalya'da kışın bitip baharın başladığı dönemlerde karnaval zamanı yapılan bu tatlı Türk damak tadına da hitap ediyor.

Biz lezzetine bayıldık,şimdi sıra sizde..

Malzemelerimiz:
-180 gr.un (elenerek eklenecek)
-150 gr.şeker
-2 yumurta
-9 çorba kaşığı süt
-7 çorba kaşığı zeytinyağ
-1 portakal kabuğunun rendesi ve suyu
-yarım paket kabartma tozu
-üzerini süslemek için pudra şekeri

Yapılışı:İlk olarak fırınımızı 180 dereceye ayarlayıp ısınmasını sağlıyoruz.Çukur bir kasede yumurta ve şekeri çırpıyoruz.Çırptığımız karışıma unumuzu ve kabartma tozumuzu eleyerek ilave ediyor ve diğer kalan malzemelerimizi ekliyoruz.
Dikdörtgen veya kare fırın kabımızı tereyağ yardımı ile yağlayarak biraz un serpiyoruz.
180 derecede ısınan fırınımızda 40 dakika pişiriyoruz.
Servisten önce üzerine bolca pudra şekeri eliyoruz.

Muhteşem tatlımız pamuk gibi yumuşacık ve mis gibi portakal kokuyor.Kare şeklinde dilimleyerek servis yapabilirsiniz...

Afiyet olsun...

Cookie

Merhaba,

Güzel bir cookie tarifi paylaşmak istiyorum,eminim sizin ve çocuklarınızın çok hoşuna gidecek.Marketlerde satılanlardan hiç farkı yok lezzet olarak.Zaten en güzel tarafı doğal olması,ev yapımı gibisi var mı...

Malzemeler:

-200 gr.tereyağ

-1 su bardağı şeker(ben yarısını esmer şeker olarak tercih ediyorum,orijinal tarifde öyle)

-1 yumurta

-2,5 su bardağı un

-1 kabartma tozu

-9 kaşık damla çikolata(yemek kaşığı)

Yapılışı:Tereyağ ve şekeri mikserle güzelce çırpıyor daha sonra yumurtayı ilave edip çırpmaya devam ediyoruz.Mikseri kaldırıyor un,kabartma tozu ve damla çikolataları ekliyor ve kaşık yardımıyla karıştırıyoruz.Fırın tepsimize bir kaşık yardımıyla istediğimiz büyüklükte sıralıyor önceden ısıtmış olduğumuz 165 derece fırında 15-20 dakika kadar pişirip bir ızgara tel üzerinde soğutuyoruz.Fırından çıkınca yumuşak oluyor sakın dert etmeyin sonra sertleşiyor.

Afiyet olsun.

Sevgi Kurabiyelerimiz

Merhaba,

Bugün Sevgililer Günü...

Sevene,kıymet bilene her gün sevgililer günü.Tek bir güne sığmaz ki...

Bu gün de ne yazık ki ticarileştirilmiş günlerden biri,toplumumuzu tüketmeye yönelik birkaç günden biri...

Durum böyle olunca bizde sevdiklerimize dışarıdan hediye almak yerine evde birtakım güzellikler hazırlayıp hediye edebiliriz.

Kurabiyemiz bugüne özel...

Tarifimiz Sofra dergisinden,çok pratik ve çok lezzetli...

Malzemeler:

-100 gr. oda sıcaklığında tereyağı

-Yarım su bardağı şeker

-1 adet yumurta

-1 çorba kaşığı süt

-1 tatlı kaşığı tarçın

-2 çorba kaşığı kakao

-Yarım çay kaşığı kabartma tozu

-bir tutam tuz

-1,5 su bardağı un

Üzeri için:100 gram bitter çikolata

1 kutu krema

Ve süs malzemeleri

(Ben üzerine Nutella kullandım.)

Yapılışı:Tereyağ ve şekeri güzelce çarpıyor,yumurta ve sütü ilave ediyoruz.Ayrı bir kapta tarçın,kakao,kabartma tozu,tuz ve unu eleyerek birleştiriyoruz.Elemiş olduğumuz kuru malzemeyi yumurtalı karışımın içine katıp tüm malzemeyi yoğuruyoruz.Kurabiye kalıplarımızla istediğimiz şekli veriyoruz.Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 10-15 dakika pişiriyoruz.

Oda sıcaklığında soğumasını bekliyoruz.

Üzeri için benmişti usulü eritip soğutuyor sertleşince kurabiyelerimizin üzerine sürüyoruz.Üstlerini istediğimiz malzemelerle süslüyoruz,dilerseniz süslemeden de yiyebilirsiniz.

Afiyet olsun.

Ballı&Hardallı Kuzu Kol

Merhaba,

Eti özellikle de kuzu etini sevenler için çok güzel bir tarif paylaşmak istiyorum.Geçen akşam misafirlerim için denedim ve çok olumlu tepkiler aldım.Fırında bu tip etleri yapmayı düşünürken acaba pişmez mi,sert mi olur gibi soru işaretleri yüzünden vazgeçeriz.Ancak yeni öğrenmiş ve bizzat birkaç kere yapıp başarılı olduğum bu güzel tarifi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım....

Malzemeler:
-1 kuzu kol

Sos Malzemelerimiz:
-1 yemek kaşığı normal hardal
-1 yemek kaşığı taneli hardal
-1 tatlı kaşığı bal
-Sosumuzu açmak için yeteri kadar zeytinyağ

Garnitür Malzemelerimiz:
-Kişi sayısına göre yeteri kadar arpacık soğan,patates ve havuç
-Baharatlar(tuz,karabiber,kimyon,kekik,kırmızıbiber)

Yapılışı:İlk olarak etimizi soslamadan önce büyükçe bir tavayı ocağımıza koyuyor ve güzelce ısınmasını sağlıyoruz çünkü etimizi mühürleyeceğiz.Mühürleyerek etimizin suyunun içinde kalmasını sağlayacağız,yani etimiz fırında pişerken kurumayacak.
Isınan tavamıza yağ koymadan etimizin her yönünü güzelce mühürlüyoruz,yani etimizin dış yüzeyi kahverengileşecek.
Şimdi sıra sosumuzu hazırlamaya geldi.Çukur bir kasede tüm malzememizi karıştırarak yavaş yavaş zeytinyağ ile açarak güzel bir kıvam tutturuyoruz.Bir fırça yardımı ile etimizin bütün yüzeyine bu güzel sosu sürüyoruz.
Garnitürlerimizi hazırlıyoruz şimdi de.Arpacık soğanlarımızı soyuyor,patatesleri ve havuçları orta büyüklükte doğruyor tüm malzememize hafif zeytinyağ ve yukarıda yazmış olduğum baharatları ilave ederek güzelce karıştırıyor ve fırın tepsimize tepecik yaparak yerleştiriyoruz.Bu tepeciğin üzerine etimizi de yerleştirerek önceden ısıttığımız fırınımızı 250 dereceye geitirip 15 dakika bu ısıda,daha sonra 170 dereceye ayarlayarak 1 saat 15 dakika kadar pişiriyoruz.
Etimizin üzerinin iyi kızarması lazım,pişme süresini isteğinize göre uzatabilirsiniz.

Misafir sofralarımız için muhteşem bir lezzet daha...

Afiyet olsun...

Sütlü Balık Tarifi

Merhaba,

Evimize yayılan kokusu nedeniyle biz bayanlar evde balık yapmaya çok hevesli değilizdir. İtiraf edeyim balık ve diğer tüm deniz ürünlerini seven bir olarak  ben bu kokudan rahatsız olmuyorum,aksine hoşuma bile gidiyor...

Bugün vereceğim tarifin en güzel tarafı balık kokusunun mutfağımıza yayılmaması.Sütün içinde pişen balığın hem lezzeti hem de yumuşaklığı balığı daha önce neden böyle yapmadık dedirten cinsten....

Gelelim tarifimize....

Bu tarifimizde kılçıksız beyaz et kullanacağımız için çipura veya levrek türü balık kullanabiliriz.Ben çüpurayı tercih ettim,filetosunu çıkararak kılçıklarını temizledim ve parçalara ayırdım,böylece ön hazırlığı bitirdim.

Malzemeler:
-1 iri çipura
-1 küçük kuru soğan
-2 bardak süt(tavamızın büyüklüğüne göre süt miktarını arttırabilirsiniz.)
-1 küçük kırmızı biber
-Tuz

Yapılışı:Soğanlarımız uzun doğruyor tavamıza alıp az yağ ile pembeleştiriyoruz.Daha sonra sütümüzü ilave ediyoruz.Süt kaynadığında ince ince doğradığımız kuru kırmızı biberimizi ekliyoruz.
Ve sıra geldi balıklarımıza...
Kaynayan süte balıklarımızı ilave ediyor,tuzunu da ekliyoruz.Arada çevirerek toplam 10 dakika pişirmemiz yeterli geliyor.

Afiyet olsun...

Zeytinyağlı Enginar Yemeği

Merhaba,

Enginar gerçekten çok lezzetli ve faydalı bir sebze.Özellikle karaciğer ve kalp dostu olarak biliniyor.Aslında tüm sebzelerin faydalarını şöyle bir incelediğimizde,bol tüketildiğinde hasta olmamız için hiçbir sebep gözükmezken niye bu kadar çok hastalığın bizleri kuşattığını anlamak mümkün değil.
Hazır,donmuş ve koruyucu madde içeren gıdalardan şiddetle kaçınmamız gerekiyor,hepimiz tüm gün çalışıyor ve yoruluyoruz,bazen öyle durumlar oluyor ki  yemeği geçiştirmek veya hazır gıdalarla karnımızı doyurmamız gerekebiliyor.Vücudumuza en büyük kötülüğü işte o anda yapıyoruz.Her şey için zaman yaratabiliyoruz yemek yapmayı zaman alıcı bir unsur olarak görmek yerine bize zevk veren,keyifli zaman geçirmemizi sağlayan en önemlisi de sağlığımıza yapmış olduğumuz özen ve iyilik olarak algılamalıyız.Sebze ve meyvelerimizin tedariğini semt pazarlarımızdan yapmalıyız,taptaze ürünlerin sergilendiği bir pazardan alışveriş yapmak gibi güzeli var mı?

Bugünkü tarifimizi hazırlamak en fazla 10 dakikamızı alıyor,damağımızda bıraktığı tat ise ayrı bir tartışma konusu...Mis gibi zeytinyağ ve sağlık kokan bir yemek..

Malzemeler:
-4 tane enginar kalbi
-2 orta boy havuç
-2 yemek kaşığı dolusu bezelye
-2 yemek kaşığı mısır
-1 büyük patates
-Yarım limon suyu
-Yarım demet dereotu
-Zeytinyağ
-Tuz
-Şeker(1 tatlı kaşığı)

Yapılışı:Enginarlarımızı istediğimiz büyüklükte kesip kararmaması için limonlu suda bekletiyoruz.Havuç ve patatesimizi minik küpler halinde doğruyoruz.
Tenceremize yeteri miktarda zeytinyağı koyup enginarları kavurarak kızartıyoruz.Enginarlarımız pembeleştiğinde önce havuç,sonra bezelye ve diğer tüm malzememizi ilave ederek bir iki kere çeviriyoruz.Limon suyu,tuz ve şekeri ekleyerek tenceremizin kapağını kapatarak kısık ateşte sebzelerimizi istediğimiz dirilikte olacak şekilde pişiriyoruz.
Piştikten sonra dereotu doğrayıp servise sunuyoruz.

Afiyet olsun.....

Kağıtta Somon

Merhaba,

Somon balığının faydalarını araştırdıktan sonra bu balığa sofralarımızda daha çok yer vermemiz gerektiğini bir kez daha anladım.Faydaları o kadar çok ki,bir insan haftada bir-iki kere somon yiyerek birçok hastalığa karşı dirençli bir hale gelebilir,eksik olan vitaminleri fazlasıyla sağlayabilir.

İşte faydalarından bazıları...

-Omega-3 bakımından zengin olması sebebi ile kalp ve beyin sağlığımız açısından oldukça faydalıdır.Hafızamızın güçlenmesine yardımcı olur,kalbimizi ritm bozuklukları ve diğer hastalıklara karşı korur.
-Zengin bir selenyum kaynağı olması bakımından önemlidir.Selenyum vücudumuza zarar verebilecek maddelerden korunmamıza yardımcı olur.
-Çağımızın hastalığı depresyona girmemize engel olur
-Göz ve sindirim sistemimize olan faydaları saymakla bitmez.
-D ve B vitamini açısından oldukça zengindir.
-İyi bir protein kaynağıdır,ancak içerdiği yağ ve kalori oranı oldukça düşüktür.
-Kan kanserine karşı önleyicidir.
-Saç ve cilt sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Kısacası daha yüzlerce faydası vardır,saymakla bitmez.
O halde hala niye duruyoruz,hemen balıkçımıza gidip somon alıyoruz...

Vereceğim tarif son derece pratik,hazırlaması çok kolay.Özellikle servis rahatlığı sebebi ile misafirlerinize gönül rahatlığı ile ikram edebilirsiniz.

Malzemeler:(1 kişilik)
-1 parça somon
-1 kuru soğan halkası
-2 halka domates
-2 tane defne yaprağı
-1 diş sarımsak
-tuz,karabiber

Yapılışı:
İlk olarak somonumuzu hafif tuzluyor,üzerine karabiber dökerek elimizle bastirıyoruz.Yağlı kağıdımızı sererek en alta domatesleri,üzerine somonumuzu,sonra defne yapraklarımızı,en üstede soğan ve sarımsaklarımızı koyarak kağıdımızı güzel bir şekilde kapatıyoruz.
Önceden ısıtmış olduğumuz 180 derece fırında 20 dakika pişirmemiz yeterli oluyor.

İşte size pratik bir lezzet harikası....

Afiyet olsun.

Enginarlı Pilav

Merhaba,

Madem enginar mevsimi başladı,doya doya tüketmek boynumuzun borcu diyerek akşama güzel bir enginarlı pilav yapmak isteyenlere işte tarifimiz...

Bu tarif mutfağımızda sürekli pişen ve beğeni alan bir tariftir,güvenerek yapabilirsiniz...Enginarın pilavınıza kattığı lezzetten çok memnun kalacağınıza eminim...

Malzemeler:
-4 tane enginar
-2 su bardağı pirinç
-3 bardak sıcak su(et veya tavuk suyu olursa daha güzel olur,tavuk bulyon kullanmıyoruz...)
-2 tane orta boy kuru soğan
-Yarım demet dereotu
-3 dal taze soğan,yeşil kısımlarını kullanacağız(ince kıyılmış)
-Yarım limon suyu
-Zeytinyağ
-Tuz
-2 tane kesme şeker

Yapılışı:İlk olarak enginarlarımızın kabuklarını ve tüylü kısımlarını güzelce ayıklayarak kararmaması için limonlu suda bekletiyoruz.Enginarlarımızı istediğimiz büyüklükte doğruyoruz.Ben 5 dakika kadar haşladım.
Kuru soğanlarımızı yemeklik doğrayarak,zeytinyağı ilave ettiğimiz tenceremizde güzelce kavuruyor,yıkayıp süzdüğümüz pirinçlerimizi de ilave edip kavurmaya devam ediyoruz.Enginarları ve yeşil soğanlarımızı da ilave edip birkaç kere döndürüp sıcak suyumuzu ilave ediyoruz.Tenceremizin kapağını kapatmadan tuz,şeker ve yarım limon suyumuzu da ilave ediyor suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
Pilavımız suyunu çektiğinde ince kıydığımız dereotlarını da ekliyor,temiz bir havlu örterek 20 dakika kadar dinlendirip servise sunuyoruz.

Afiyet olsun....

Siron(tavuklu)

Merhaba,

Değişik yöresel yemekleri araştırıp,malzemeleri tedarik ederek yapmak ve sevdiklerime ikram etmek çok keyifli birşey.Hele ki damak tadınıza hitap edip çok lezzetli oldu ise kendinizi daha bir mutlu hissediyorsunuz.

Yemek yapmaya başlamanın en kolaylaştırıcı noktası malzemelerin mutfağınızda bulunmasıdır,gerekli malzemeler elinizin altında ise yemek yapmak daha kolay ve zevkli bir hale gelecektir.Hoş malzeme tedariği birçok kişiye keyif veriyordur diye düşünüyorum...

Bugünkü yemeğimiz Karadeniz Bölgesine ait.Gümüşhane ile özdeşleşen bir yemek.Daha önce adını duymayanlar veya duyupta henüz yapmamış olanlar kağıdı kalemi hazırlayın derim...

Klasik siron sadece yufka,yoğurt,tereyağ,sarımsaktan ibaret.Ben tavuk ilavesi yaparak biraz değişiklik yaptım.Sizde damak zevkinize göre sade,tavuklu veya kıymalı yapabilirsiniz.Hatta sironun tatlısının da yapıldığını öğrendim,bir gün mutlaka deneyeceğim.

Sironda kullanacağımız yufkayı kendiniz açarsanız daha lezzetli olacaktır,fakat benim gibi çalışan ve çocuk sahibi bayanlar için hazır yufkadan da çok lezzetli  olduğu bilgisini vermek isterim,ben 2 kişilik yaptığım için 3 tane hazır yufka kullandım.

Malzemelerimiz:

-3 tane hazır yufka

-2 parça tavuk göğsü 

-1 bardak tavuk suyu

-1 kase yoğurt

-3 diş sarımsak

-Tereyağ

-1 yemek kaşığı salça

-Pulbiber

Yapılışı:Yufkalarımızı rulo şeklinde sararak yaklaşık 3 cm kalınlığında kesiyor ve fırın tepsimize fotoğraftaki gibi yerleştirerek fırınımıza verip kızarmasını sağlıyoruz.

Ben sironumu tavuklu yaptığım için haşlamış olduğum tavuk etlerini parçalayarak bir kenara aldım ve 1 bardak tavuk suyunu ayırdım.
Üzeri kızaran sironlarımızı fırından çıkarıyor ve ayırmış olduğumuz tavuk suyunu üzerine dökerek tekrar sıcak fırınımıza veriyor ve 3-4 dakika tutarak çekmesini sağlıyoruz.
Bu arada tavuk etlerimizi tavamızda az tereyağ ile kavuruyor,tuz ve karabiber ile lezzetlendiriyoruz.
Sarımsak,yoğurt ve tuzu güzel bir şekilde çırparak yufkalarımızın üzerine döküyoruz,tereyağ ile lezzetlendirdiğimiz tavuk etlerimizi de üzerine serpiştererek,küçük bir tavada tereyağ,salça ve pulbiberi kavurarak sironumuzun üzerine dökerek servis yapıyoruz.

Misafir sofralarımız için çok lezzetli bir yemek,yaşasın yöresel lezzetlerimiz...

Afiyet olsun...